Lise mezunu sağır bir birey, 4. sınıf seviyesinde okuyup yazabiliyor!
- Atıf Büyüksoy
- Oct 13, 2022
- 2 min read
Araştırmalara göre ortalama lise mezunu sağır bir birey sadece 4. sınıf seviyesinde okuyup yazabiliyor. Bu, bir gazeteyi tam anlamıyla okuyup anlamasına yetmiyor.

TUİK verilerine göre kayıtlı olan engelli bireylerin en son bitirilen okula göre eğitim durumu yüzdeleri incelendiğinde; erkeklerde eğitim durumu seviyelerinin, kadınlara göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Okur-yazar olmayanların oranı, erkeklerde % 32,1, kadınlarda ise % 54,9’dur. Okur yazar olup bir okul bitirmeyenlerin oranı, erkeklerde % 19,2, kadınlarda ise % 16,8’dir. İlkokulu bitirenlerin oranı, erkeklerde % 26,3, kadınlarda ise % 16,5’dir.ilk öğretim veya ortaokul ve dengi mezunların oranı, erkeklerde % 12,5, kadınlarda ise % 7,1’dir. Lise ve daha üstü mezunların oranı, erkeklerde % 9,8, kadınlarda ise % 4,7’dir.

Türk İşaret Dili 1 Temmuz 2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilmiş ve 07.07.2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde “Türk İşaret Dili” ibaresinin geçtiği ilk kanun maddesi olan Madde 15: “İşitme özürlülerinin eğitim ve iletişimlerinin sağlanması amacıyla Türk Dil Kurumu (TDK) başkanlığı tarafından Türk İşaret Dili sistemi oluşturulur.” şeklinde yer almaktadır.
Sağır öğrenciler için ise günümüzde iki dilli bir eğitim kurumu henüz bulunmamaktadır. İşaret dili eğitimi üniversitelerin müfredatında ya bulunmamakta ya da bir dönem olarak kısa süreli öğretilmektedir. Bu sebepten mezun olan öğrencilerin bu dile hâkimiyeti beklenememektedir. 3 Eylül 2013 tarihinde işaret dili yükseköğretim programlarına seçmeli ders olarak eklenmiş, 2014-2015 eğitim döneminde ise Özel Eğitim Öğretmenliği programında zorunlu tutulmuştur. Türk İşaret Dili eğitimi için henüz M. E. B. onaylı bir ders kitabı bulunmamaktadır. İşitme Engelliler Okulundan mezun olan öğrencilerin bu koşullar altında aldığı eğitimler sonrasında Türkçe okuma yazma konusunda yetersiz olduğunun bilinmesi üzücüdür.
Engelliler için düzenlenen EKPSS (Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı) gibi sınavlarda işitme engellilerin Türkçe’ye hâkimiyetleri konusundaki yetersizlikleri nedeniyle dezavantajlı duruma düştükleri de bilinmektedir. Türk işaret dili gramer yapısının Türkçe gramer yapısından tamamen farklı olması nedeniyle işitme engelliler cümleleri anlamlandırmakta zorlanmaktadırlar. Sınavların sağır bireylerin ana dili olan işaret diliyle gerçekleştirilmesi çözüm olarak görülebilir.
2018-2019 Eğitim-Öğretim yılı itibari ile ülkemizde İşitme Engelli Eğitim kurumlarının öğretmen, öğrenci ve derslik sayıları şöyledir:

Tabloda dikkat çeken en önemli sonuç, ülkemizdeki engelli bireylerin temel eğitimde yaşadığı eksikliktir. Engelli bireylerin temel eğitimde yaşadığı çeşitli sorunlar onların daha üst seviye eğitim faaliyetlerinde bulunamaması ve bunun sonucunda başkalarına bağımlı hale gelmelerine neden olmaktadır. Sonuç olarak bu, engellilerin sürekli olarak başka bireylerin yardımına muhtaç olarak algılanmasına sebebiyet vermekte ve ülkemizde engellilere yönelik yanlış bir izlenim oluşmasına yol açmaktadır.
Kaynak : TUİK & Sn.Yeliz Arslan Araştırma Makalesi
Comments